Connect with us

SİYASET

CHP kendine baksın, biz mafyayı tanımayız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “Zulüm yapanla zulme sessiz kalan zalimdir. CHP Genel Başkanı bize kalırsa önce kendine bakmalı, terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, anlamayız. Çeteler, CHP’nin yoldaşıdır” dedi.

Published

on

İşte Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar:

Salgın hastalık bütün ezberleri bozmakla kalmamış yeni bir dünyanın kapılarını aralamıştır. Ekonomi, siyasi ticaret ağları önümüzdeki yıllarda daha net görülebilecek bir sürece girmiştir.

Gelişmeleri lehimize çevirmek için hazırlıklı olmalıyız. Birlik ve dayanışmanın yanında fazilette önemlidir. Siyasi hesap hataları ile felaket tellallığı yapmak sorumluluk bağdaşmayacaktır.

Zillet ittifakı salgından menfaat sağlama çabasındadır. Musibetten çıkar devşirmeye çalışanların siyasetleri hastadır. Türkiye’nin salgın sürecini başarılı yönettiğini söylemek gerekir.

Toplumun her kesimin beklentisi vardır ve makuldür. Türkiye’yi yöneten irade tüm imkanları seferber etmiştir. Kovid-19 hepimizin ana meselesidir. Yapıcı muhalefet yapmak gerekir, CHP bozguncudur.

“DEVLETİN UYGULAYACAĞI HER TEDBİRİ DESTEKLİYORUZ”

Kahramanca çalışan doktorlarımıza güveniyoruz. Tedbirleri gevşetmeden Kovid-19’u inşallah hayatımızdan çıkaracağız. MHP olarak devletin her kararı, uygulayacağı her tedbiri destekliyoruz.

19 MAYIS AÇIKLAMASI

Yarın 19 Mayıs’ı koronavirüs şartlarının kısıtı altında kutlayacağız. 19 Mayıs aynı zamanda tam bağımsızlığa giden sürecin ilk halkasıdır. Bu yolculuk sönmek üzere olan umutları canlandırmıştır. 19 Mayıs ruhu milli onurun dirilişi, milli devletin doğuşu, akıl, sağduyu ve vizyonun adıdır.

Vatanımıza göz diken emperyalist vahşilik ilk cevabını Samsun’dan almıştır. 19 Mayıs haine, alçağa yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yüzüdür. 102 yıl önce durup teslim olanlara karşı kıyama geçilmiştir. İlk adım bitmemizi, tükenmemizi projelendiren zalimleri İzmir’e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır. 30 Ekim 1918’den itibaren önümüze kefen koydular. Türk düşmanları kazan kaldırmıştı, teslimiyetçiler kaybımıza umut bağlamıştı. Batı hayranları kuyumuzu kazıyorlardı. Kısaca dünya alem üzerimize gelmişlerdi. Türk milleti tıpkı bugün gibi asla vazgeçmedi. Bu azim ve dirayet bize bağımsızlık hediye etti. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin nefesi yetmeyecektir. Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız, yeniden Kocatepe’ye karargah kurarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız önümüzde ne kadar hain varsa denize dökeriz. Dün başardık bir kez daha başarırız. Kendimize güveniyoruz.

En az dün kadar bugün de lazım olan aynı ruh ve duruşun Türk gençliğine kazandırılması önemlidir. Geleneksel bağların hızla koptuğu, dilini, tarihini, kültürünü ve çağını yeterince belirlememiş bir gençliğin milletimize katkı sağlaması beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Sorumlulukların bilincinde olan gençliğin yetişmesi halinde cumhuriyetimizin bekası güvenceye kavuşmuş olacaktır.

Kalbinde Türkiye sevgisi olan herkes duruşunu ve tarafını belirlemek zorundadır. Türkiye’nin milli devlet niteliği, üniter yapısı, toprak bütünlüğü her türlü tartışmanın üzerindedir. Türk milleti kimliğinde birleşerek milli varlığa vücut veren bütün vatandaşlarımızı milletimizin eşit parçası olarak görüyoruz. Ayrılıkta, bölünmede, dağılmada, küçülmede, çözüm ve mutabakat aramamız mümkün değildir.

Sonu ağır olacak hesap hatasına da hiç kimse düşmeye heves etmemelidir. CHP ve işbirlikçileri tehlikeli yolda ilerlemekte ısrar ederlerse, bunun siyasi bedelini de göze almak durumunda kalacaklarını üstüne basa basa hatırlatmak istiyorum.

Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ın haksızlığa uğradığını söylemesi bir dil sürçmesi olarak dahi kabul edilemez. HDP ile yatmış PKK ile uyanmıştır. Bu Kılıçdaroğlu’nun alnına kazınmıştır. CHP yönetimi HDP’nin arka bahçesidir.

“CHP KENDİNE BAKSIN, BİZ MAFYAYI TANIMAYIZ”

Türk milleti bu zillet diline müstehak değildir. CHP ile İP, HDP’nin acil servisine dönüşmüştür. ‘HDP’lilere bakanlık verilir’ sözleri bize göre malumun ilanıdır. Bakanlık müjdesi veren CHP, PKK’yı devlet yönetimine taşıyacak kadar bu milletten uzaklaşmıştır. Terörle mücadelenin kararlılıkla icra edildiği bir dönemde HDP’ye destek vatana kast etmektir. Zulüm yapanla zulme sessiz kalan zalimdir. CHP Genel Başkanı bize kalırsa önce kendine bakmalı, terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, anlamayız. Çeteler, CHP’nin yoldaşıdır.

TERÖRLE MÜCADELE SÖZLERİ

Nerede terörist varsa orası meşru hedefimizdir. Irak’ın kuzeyinde icra edilen operasyonlar zorlu arazi şartlarına rağmen başarıyla sürdürülmektedir. Sevdamız millettir, aklımız Türkiye’dir. Zilletin terör kadrosuna her yer mezar edilecektir.

Hiçbir şer odağı boşuna uğraşmasın, bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir.

İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI

Netanyahu insanlık suçlarını gözünü kırpmadan işlemiştir. Çocuklar kan revan için gömülmektedir. Gazze’de facia, Batı Şeria’da yıkım vardır. Yaklaşık 400 yıl hakimiyetimiz altında olan Kudüs yardım beklemektedir. 1. Dünya Savaşı’nda Suriye-Filistin cephesindeki yenilgimizin ardından Kudüs’ten çekilmiştir. 104 yıldır Kudüs bize hasret, biz Kudüs’e hasretiz. Kudüs demek tarih demektir. Şiddetle yağmalanmaktadır. Kudüs’ün kaderi 3 semavi dinin kaderiyle birdir. Meleklerin şehrinde şeytanlar cirit atmaktadır. HZ. Musa’nın 10 emrin 6.sında öldürmeyeceksin hükmü vardır. İsrail hükümeti katletmekten başka bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır. Bir karar aşamasına gelinmiştir. İsrail terörü hazmedilmesi imkansız bir sınırdadır. Böyle giderse, vahşet durmazsa ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır. Bütün Müslümanların, herkesin sorunudur. İsrail yönetiminin yayılması politikaları yalnızca bölgesel barış ve istikrarı değil küresel sistemi de direkt tehdit etmektedir. Vahim bir süreç önümüzdedir. İslam ülkelerindeki çarpıklıklar İsrail’in eline koz vermektedir. ABD’nin bir önceki başkanı Trump’ı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması içinden çıkılmayacak bir hale gelmiştir.

Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilanı BM kararlarının açık ihlalidir. ABD’nin soysuz politikası BMGK kararlarıyla tezattır. Trump ve yönetimi Ortadoğu’nun hassasiyetleriyle bomba tuzaklamıştır.

Önümüzdeki perşembe günü BMGK toplanarak İsrail-Filistin meselesini görüşecektir. Kınama mesajları yayınlanıyor, İsrail’in umursadığı yoktur. Cinayet aynısıyla sürmektedir. Bu oyalamaya nereye kadar tahammül edeceğiz? Türkiye’den başka 1,5 milyonluk İslam aleminin umudu kaldı mı? Askeri mağlubiyetlerle güvensizlik içinde olan İslam toplumları bugün ayağa kalkmayacaksa, bunları yapacak kudreti ne zaman kendinde bulacaktır?

Kudüs’ün geleceği herkesi ilgilendirmektedir. İsrail saldırıları derhal bitirmeli, işgal ettiği yerlerden çekilmelidir. Bölgede eşit, adil ve 2 devletli sistemin kurulması için BM harekete geçmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır.

Tarihin sesine kulak verilmeli, Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir. Çare olursa biz gidelim, biz koşalım, akan kanı durduralım. Huzur, istikrar ve güvenliği el birliği ile temin edelim. Kudüs’ün her karşısında izimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs’ü biliriz. ABD, bunun önünde engelse NATO üyeliğini tartışmaya açalım, Kürecik’i, İncirlik’i boşaltalım gitsin. Onlardan korkan en az onlar gibi olsun.

Hiç kimse olmasa bile, Allah’ın görünmez orduları vardır. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Bizim hedefimiz hakka sahip çıkıp şeytanları taşa tutmaktır.