Connect with us

3. SAYFA

Herkes birinci sınıf vatandaştır

AK Parti Sözcüsü Çelik, ABD’deki ırkçılık karşıtı gösterilerle ilgili, ‘Ne ırkçılık ne şiddet ikisine de karşıyız. Bu ikisinden birini kimse tercih etmek zorunda değil” dedi.

Published

on

Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

– Gerek ulusal siyasette, gerek küresel siyasetteki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Anadolu insanının teşebbüs gücünü daha da artırmak üzere kurulmuş MÜSİAD’ın 30’uncu yılındayız.

– Bugün tabi önemli bir gün. Sağlık kahramanlarımızdan hemşirelerimizin günü. Bugün Florence Nightingale’e atıfla kutlanıyor. Kendisinin İstanbul’da Selimiye Kışlası’nda da görevi olmuştu.

– Geçtiğimiz günlerde bir ülke, resmen itiraf ederek ‘yaşlılarımızı koruyamadık’ dedi. Bu tespiti haklı kılacak şekilde gerek müdahale, gerek yoğun bakımdaki hazırlıkların virüsten kaynaklandığı söylenen ölümlerde yer tuttuğunu gözlüyoruz.

– Adalet, özgürlük için bütün dünyada ‘Nefes alamıyorum’ sloganları yükseldi. Her türlü ırk din karşısında bu ayrımcılığa karşı olmaktır. Amerikan halkının başlattığı gösterilerde eşitlik talebinin Amerikan demokrasi açısından doğru buluyoruz.

– Hem bu ırkçılığı yapanların mahkum edilmesi gerekiyor. 19. yy mücadelesinde kölelik karşıtları bunu kazansa da bu devam ediyor.

‘Nefes Alamıyorum’ eşitlik ve adalet için bir slogan oldu’

– Hem Amerika da hem Avrupa’da tehdit içerideki ırkçılardan yükseliyor. Biz uzun zamandır siyahi ve siyahilere dönük olan ırkçı şiddeti takip ediyoruz. Aşırı sağ ve ırkçı şiddeti konusunda kaygılarımızı dile getiriyoruz. Orantısız bir güç söz konusuydu. ‘Nefes Alamıyorum’ eşitlik ve adalet için bir slogan oldu.

– Bu değişimin olması gerekiyordu ama maalesef ırkçı yükseliş siyasi olarak istismar etmekle büyümesine yol açıldı.

– TRT World ekibine bir saldırı oldu. Gazetecilik görevini yapan TRT ailesine geçmiş olsun diliyoruz. Bu saldırıyı kınıyoruz.

– Amerika’daki kamu düzenini yerle bir etmeye çalışan gösterilerin de karşısında olduğumuzu yeniliyoruz. Kamu düzenini bozacak şekilde, insanların evlerini iş yerlerini yağmalayanlara da tamamen karşı olduğumu dile getirmek istiyoruz.

– Biz bütün bu hassasiyetleri söylediğimiz halde İsrail’deki bir gazetede bu şiddet olaylarının arkasında olduğumuzu, tamamen yalan bir haber çıkmıştır. Biz alışkınız tabiki. Bir takım sıkıntılarda Türkiye’ye saldırmalarına. Demokratik değerleri için Amerikan toplumunu desteklerken bu yağmacılık olaylarının karşısında olduğumuzu da dile getiriyoruz. Batı Şeria’nın İsrail yönetimince ilhakı konusunu şiddetle reddediyoruz, bütün dünyayı bir kere daha uyarıyoruz.

‘Türkiye’de provokasyon mevsimi kapalıdır’

– Korona süreci sonrasında çeşitli provokasyonlar gördük. Maalesef Türkiye’de de camilere, kliselere, Hrant Dink Vakfı’na saldırılar gördük. Bunları reddediyoruz. Emniyet teşkilatımız bu provakotörleri çok kısa sürede yakalamıştır. Polis teşkilatımızı bu başarısından tebrik ediyoruz. Kamuya yansısın ya da yansımasın çok daha fazlasını engelliyorlar. Türkiye’de provokasyon mevsimi kapalıdır.

– Türkiye bunları tanımıştır, adını koymuştur. Bu provokasyonlar hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Türkiye’de herkes birinci sınıf vatandaştır. İkinci sınıf vatandaş yoktur. Bu topraklar isteyenin kafasına göre operasyon çekeceği dönemleri kapatmıştır.

– Emniyet teşkilatını hedef gösteren yaklaşımlar da görüyoruz. Irkçı şiddetin mekanizması haline gelmişken, başka ülkelerde nefes aldırmayan yapılar, Türkiye’de korona döneminde vatandaşlara nefes olmuşlardır. Vefakarca görev yapmışlardır. İnsanlık değerlerini yükselten bir tavır ortaya konulmuştur. Onların fay hattı zannettiği şeyler bizim kardeşlik köprümüzdür.

– Korona döneminde Bakanlıklarımızın aldığı tedbirler vatandaşlarımızı hiçbir şekilde yalnız bırakmamıştır. Ne kadar güçlü sağlık sistemimizin olduğu pandemi döneminde daha çok ortaya çıkmıştır. Biz buna insan odaklı sağlıklı sistemi diyoruz. Başkaları ekonomi odaklı sağlık sistemi gerçekleştirmişlerdir.

– Bir zamanlar büyük bir çöküntünün, vatandaşla duvar olarak tanınan sağlık sistemimizin AK Parti döneminde ne kadar yukarıya taşındığını gösteriyor. Dünyada bunun örnek alınması gerektiğiyle ilgili açık beyanlar ortadayken bazı muhalefet partilerinin ağlama duvarına çevirmesi kendi bilecekleri iştir.

‘Statüko sosyetesi kendisi için geçerli kavramları başkası için kullanmamalıdır’

– Ortaya konulan siyasi argümanların hepsi çürütülmüştür. En çok saldırdıkları konulardan bir tanesi 4-5 tane köşe yazarının ekonomi ile ilgili sözlerini alıp, alt alta koyup CHP beyanatı gibi okuyorlar.

– Aile meselesi de etik bir alanı temsil eder ve bu alanın ihlali ilk defa CHP ile gündeme gelmiştir. Bu düşük zeka düzeyini gösterir. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey üzerinden sürekli aile konusu gündeme getiriyorlar. Kim aile kavramını kullanıyorsa yaptığı ahlaksızlıktır. Aile konusu siyaset dışı tutulmalıdır. Siyasi akılla mücadele etmek gerekir. Sosyete damat diye bir şey uydurulmuştur. Benim bildiğim sayın bakanımızın babası Sadık Albayrak, statüko sosyete ile mücadele eden birisidir. Statüko sosyetesi kendisi için geçerli kavramları başkası için kullanmamalıdır.

– Siyasi partiler ve seçim kanunuyla ilgili değişiklikler de gündeme gelmiştir. Yapılan ve yapılacak çalışmalarla ilgili değerlendirmeler sunulmuştur. TBMM’de çeşitli teklifler söz konusu.

Soru-Cevap

– (Korona salgını destekleri) Atılan adımların tutarı 260 milyar liraya ulaşmıştır. 5 buçuk milyon aileye bin liralık destek yapılmıştır. 4 buçuk milyonu aşkın vatandaşımıza kısa çalışma ödeneği verilmiştir.

 (Yunanistan’ın Ayasofya tepkisi) Hiçbir Hıristiyanın dini duygusuna asla hakaret etmeyiz. Bir dünya mirasına saygı göstererek kutlama yapılmıştır. Kimseye hakaret eden bir tarafı yoktur. Minarelerinden ezan sesini yasaklayan Yunanistan’dır. Bununla yüzleşecekleri yerde bu konulara girmesi akıl tutulasından başka bir şey değildir. Biz fetih suresi okuyoruz, onlar meydan okuyorsunuz diyor. Biz kimseye meydan okumak için değil kendi tarihimizi hafızamızı anmak için bu törenleri düzenliyoruz.

– (Libya’daki hükümete destek) Libya’da Sarrac hükümeti yeni başarılara imza atmıştır. Biz de desteklemekteyiz. Provokasyonların katliam girişimlerinin önlenmesi için Türkiye büyük bir misyon üstlenmiştir. Uluslararası toplumun meşru olanı desteklemesi, gayri meşru olana karşı çıkması gerekir. Türkiye’nin oradaki pozisyonu BM ile uyumlu olduğu kadar NATO tarafından da teyit edilmiştir.

– (Barolar ile ilgili çalışma) Aşağıdaki demokratik çoğunluğun yukarıya çıktıkça daraldığını uzun zamandır görüyoruz. Meslek örgütlerinin tabanlarındaki demokratik gücün çeşitliliğin yönetimlere nasıl yansıyabileceğini arkadaşlarımız tartışıyorlar. Yönetimlerin zaman zaman bir siyasi kamp gibi davranma karşısındaki rahatsızlıklar düzenlemeyi gündeme getirmiştir. Tartışmaya devam ediyoruz.

 (AK Parti ilçe kongreleri) Ağustosta başlamak gibi değerlendirmemiz var, Kovid tedbirlerine uygun model oluşturacağız. Bir kamp takvimimiz yok

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir