Başbakan: Önceliğimiz YPG

Başbakan Binali Yıldırım önce Ankara’dan Sinop’a giderken, ardından Sinop dönüşü ATA uçağında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım, Münbiç’teki son gelişmeler ve referandum sonucunu değerlendirdi. 

Peşmerge güçleri oraya yerleştirildi. Peşmerge birlikleri, Barzani birlikleri buradan PKK’nın kesinlikle çıkmasını istiyorlar. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Sincar’ın ikinci bir Kandil olması asla söz konusu değil. Bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Irak ordusu ile peşmerge birlikleri biz bu işi halledeceğiz dediler. Şimdi bunları bekliyoruz.

En son gelişme ‘Rejim güçleri oraya girdi, YPG’liler de şehirden ayrılıyor’ diye. Bu bizim açımızdan olumsuz bir şey değil. Bizim orada istediğimiz PYD/YPG unsurlarının olmaması. Bu sağlandıktan sonra nihayetinde Suriye toprakları Suriyelilere aittir. PYD, bir avuç silahlı grup yerleşik halkı esir alıyor ve onları yönetmeye kalkıyor. Bu, eski yanlışların tekrarıdır. Zaten bu noktaya gelmemizde Irak’ta Suriye’de bu yanlış yönetim anlayışının payı var. Sonunda patladı ve yürümedi. Biz istiyoruz ki orada Irak’ta Suriye’de DEAŞ temizliği yapıldıktan sonra bu bölgeler gerçek sahiplerine devredilsin. Burada başka yapılanma, etnik bir temele dayalı yapay bir güç alanı oluşturulmasın. Dediğimiz bu.

Orta ve uzun vadede hedef Suriye, Irak konusunda başka dışarıdan gelen hiçbir gücün kalmaması. Kalırsa o zaman yine sorun devam eder.

Rejimle ilişkileri İran ve Rusya yürütüyor. Bizim rejimle herhangi bir şekilde Suriye’nin geleceği konusunda bir temasımız yok. Olması da doğru değil, düşünmüyoruz. Savaşta 700-800 bin suçsuz günahsız insan ölmüş. 10 milyondan fazla insan ülkesini terk etmiş. Ondan sonra ben bu ülkeyi yöneteceğim. Nasıl yöneteceksin. Ülkenin bağımsızlığı için uğraşan gruplar var. Burada değişik değişik fikirler var. Herkes alan genişletmeye çalışıyor.

O mevzu kapandı bitti. Söylenecek her şey söylendi. Bu konular kamuoyunda zerre kadar ilgi görmedi. Türkiye’nin bu anlamda kat ettiği yolu, mesafeyi bu olay karşısında kamuoyunun verdiği tepkiyle ölçersiniz. Kamuoyu hiç oralı olmadı. Böyle bir yapay gündem oluşturarak, olmayan bir şeyi varmış gibi gösterme alışkanlığı eski Türkiye alışkanlığı, manşetlerle yönetime ayar verme alışkanlığı 28 Şubattan gelen bir alışkanlık. Bunlar artık miyadı dolan yöntemlerdir. Hiç ama hiç zerre kadar ülkeye bir faydası yok. Yapanlara da faydası yok. Bu olsa olsa silahlı kuvvetlerin tartışma alanına çekilmesi olur.

O da doğru değil. Gayet tabi. Biz bu konuların tüm detaylarını Genelkurmay Başkanı ile görüştük. Hassasiyetler paylaşıldı, umarım bundan sonra böyle şeyler olmaz.

Başbakan Binali Yıldırım, Kırşehir’de düzenlenen mitingde Bekir Bozdağ ve Nihat Zeybekci’nin Almanya’daki toplantılarına izin verilmemesine tepki göstererek, “Alman makamlarının bu konudaki tutumlarını gözden geçirmeye davet ediyorum. Almanya’da ‘Hayır’ diyenler, teröristlerin bayraklarını dalgalandıranlara, FETÖ’nün propagandasını yapanlara izin vereceksiniz, memleket sevdalılarına yasak koyacaksınız. Bu kabul edilemez. Almanya’daki vatandaşlarımızın bu tutum karşısında ‘Evet’ oylarıyla coşup yedi düvele demokrasi dersi verecektir” dedi. Miting sırasında kendisine telefon geldiğini kaydeden Başbakan Yıldırım, “Bir yere ayrılmayın, Saat 15.00’te Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşeceğim” diyerek alandan ayrıldı. Telefon görüşmesi sonrası açıklama yapan Başbakan, “Halk oylamasına yönelik yapılacak, vatandaşlarla buluşmalara kısıtlama getirilmesi iptal edilmesi konusunu Sayın Merkel’le konuştum. Bundan sonraki programlar için biraz daha farklı bir yol izleyeceğiz. Önümüzdeki hafta içinde iki ülkenin dışişleri bakanları bir araya gelip bu konuya açıklık getirecekler” dedi.