Cumhurbaşkanı müttefiklere vurdu!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören Metrosu'nun açılışında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan konuşmasından satır başları şöyle:

Keçiören Metrosu hattının ülkemize, şehrimize, Milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu metro hattının başkentimize kazandırılmasında emeği geçen herkesi huzurlarınızda tebrik ediyorum, teşekkürlerimi sunuyorum. Bu metro ile Keçiören ilçemizde yaşanan trafik sıkıntısının önemli ölçüde çözüme kavuşacağına inanıyorum. Yaklaşık 11 yıl Keçiören’de ikamet etmiş bir kardeşiniz olarak metronun inşaatı sırasında yaşamış olduğunuz sıkıntıları yakından biliyorum. Ben de tüm Keçiören’li kardeşlerimden, komşularımdan bir kez daha haklarını helal etmelerini istiyorum. 

15 Temmuz, Keçiören’in dik duruşunun en güzel örneğidir. Keçiören şehitler verdi, gaziler verdi. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize Allah’tan şifa diliyorum. Biliyorum ki Keçiören’de kimse kimseye bu Türk mü, Kürt mü, Boşnak mı, Çerkez mi diye bakmaz. Kimse kimseye bu Sünni mi Alevi mi, başka bir mezhepten mi diye bakmaz. Herkes kardeştir, komşudur.

Bugüne kadar denemedikleri yol, kaşımadıkları hassasiyet kalmadı ama başarılı olamadılar. Milletimizi birbirine düşüremeyecekler.

(‘idam isteriz’ sloganları üzerine) Bu konuda ne dediğimi biliyorsunuz. Parlamento bunu müzakere eder. Bana gelmesi halinde ben bunu onaylarım dedim. Benim bu konudaki inancım şudur. Katili affetme yetkisi devletin değildir. Katili affetme yetkisi varsa kurbanın yakınlarınındır. Devlete yönelik suçlar varsa orada eyvallah, devletin burada onları affetme yetkisi vardır.

Son olarak hayat tarzı tartışması üzerinden toplumun bir kısmını diğerine karşı tahrik etmek isteyenler yine ortada kaldılar. Milletimiz hangi kökenden hangi inançtan olursa olsun şunu iyi görüyor, Türkiye terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır ve bu örgütler vasıtasıyla diz çöktürülmek istenmektedir.

Bu millet er meydanından hiçbir zaman kaçmamıştır. İşte görüyorsunuz adam gibi karşımıza çıkamayanlar terör örgütleri vasıtasıyla bizi arkamızdan hançerlemenin derdindedirler. Bizi bir zamanlar DEAŞ ile mücadele etmiyor diye suçlayanların DEAŞ’ın tepesine bindiğimizde daha ileri gitmeyin, 20 kilometreyi geçmeyin demeleri tesadüf değil. 

Suriye’deki, Irak’taki Arap, Türkmen gruplar onların oyunlarında kolayca feda edilecek gruplar olabilir. Bizim için bu insanlar bin yıllık kardeşliğimiz olan insanlardır.

Şayet biz bu tehditleri oralarda karşılamazsak kendi evimizde mutlu ve müreffeh yaşayamayız. Türkiye’nin güvenliği Gaziantep’te değil Halep’tedir. Bunun için bizi büyük oyunun dışına atma çabalarına rıza göstermeyeceğiz.