Dünya Sağlık Örgütü bunu tartışıyor

The New York Times'ın sağlık uzmanı yazarı Pam Belluck tarafından kaleme alınan ve 26 Temmuz Salı günü yayınlanan yazıda Dünya Sağlık Örgütü transseksüel kimliğin ruhsal bozukluklar listesinden çıkartılmak üzere olduğu ifade edildi. New york Times'daki bu yazıyı Türkiye'nin ünlü seksologu 

Transseksüel kimliğin bir ruhsal bozukluk olmadığı şimdiye kadar ele alındığı tüm komitler tarafından onaylandı. Tanımın, Dünya Sağlık Örgütü’nün dünyanın her yerindeki tedavilere yön veren ve hastalıkları kategorize eden tanı ve tedavi kitabındaki (International Classification of Diseases- I.C.D) yeri gözden geçiriliyor.

 

I.C.D’nin Ruh Sağlığı ve Davranış Bozuklukları bölümünün koordinasyonunda sorumlu psikolog Dr. Geoffrey Reed amacın “sağlık servislerine erişimdeki engellerini azaltmak” olduğunu belirtti. 

 

En son versiyonu 25 yıl önce hazırlanan I.C.D’ın Mayıs 2018’de tamamlanacak en yeni versiyonunda transseksüellik ile ilgili değişimleri görme ihtimalimiz yüksek. Bu, kavramın tamamen kitaptan çıkarılacağı değil, ruh sağlığı kategorisi yerine cinsel sağlık kategorisine alınabileceğinin de bir göstergesi. 

 

Uzmanların görüşleri, transseksüeliteyi ruh sağlığı kategorisinden çıkarmanın aynı zamanda trans bireylerin karşılaştığı ayrımcılık ve önyargıyı da azaltma yönünde ciddi bir adım olacağı yönünde.  

 

Bazı hak savunucuları ise transseksüelliğin bir şekilde I.C.D’de kalmasını savunuyor. Bunun başlıca sebebi ise transseksüel bireylerin ihtiyaç duyabilecekleri tedavilerin sigorta kapsamına bu şekilde dahil olması.

 

MIT ve Temple Üniversitesi’nde profesör ve trans bir birey olan Karl Surkan, transseksüelitenin I.C.D’deki yerinin zamanında gey, lezbiyen ve biseksüelliğin kategorize edilmesinden çok farklı olduğunu belirtti. “Gey, lezbiyen ve biseksüel bireyler kimlikleri açısından trans bireylerin deneyimlediği gibi bir tıbbi süreçten geçmiyor (gerekli görülen zamanlarda hormon terapisi, cinsiyet düzenleme operasyonları vs.). Bu da, trans bireylerin tıbbi gereksinim ve sağlık servislerine erişiminin sigorta kapsamında olmasını çok önemli kılıyor” diye açıkladı.

 

Bir diğer tartışma ise ICD’nin farklı dillere çevilirmesi ve kavramların kültürlerarası anlaşılırlığının olması. Bu konu oluşturulan uluslararası tanı, tedavi, terapi, eğitim rehber ve kılavuz görevindeki kaynaklarda sıkça gündeme gelen bir konu olmaya devam ediyor.