Mersinli kadın balıkçılar: Denizde biz de varız!

Mersin-Erdemli, 30 Mart 2019- WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi projesi kapsamında, Mersin’in Erdemli ilçesinde, kadın balıkçılara yönelik düzenlenen Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı Kursu’na destek veriyor. Erdemli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Erdemli İşkur Hizmet Merkezi ile Erdemli Halk Eğitim ve Akşam Sanat Okulu tarafından gerçekleştirilen kurs, WWF-Türkiye ve Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi tarafından destekleniyor. 20 Mart – 18 Nisan 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek kursun sonunda, 18 kadın kursiyer, Uzatma Ağı Donamı ve Avcılığı Sertifikası alacak.

Pasinli: ‘Kadınlar küçük ölçekli balıkçılığın her aşamasında daha fazla rol almalı’

9 Akdeniz ülkesi ile birlikte, küçük ölçekli balıkçıların gelir kaynaklarının iyileştirilmesi, balıkçılıkla ilgili yönetim süreçlerine katılımlarının sağlanması amaçlarıyla ‘Küçük Ölçekli Balıkçılık Ortak Yönetimi’ başlıklı uluslararası bir proje yürüten WWF-Türkiye’nin Genel Müdürü Aslı Pasinli konuyla ilgili şu görüşleri açıkladı: “Kadınlar, küçük ölçekli balıkçılığın değer zincirinin her halkasında çok önemli bir role sahip. Süreçteki kilit rolleri doğa koruma yaklaşımı açısından da büyük bir önem taşıyor. Balıkçılık sektöründeki kadınlar ağırlıkla işleme ve pazarlama süreçlerinde yer alsa da küçük ölçekli balıkçılığın her aşamasında daha fazla rol almaları ve karar alma süreçlerine dahil olmaları gerektiğini düşünüyoruz.”

18 kadın balıkçı 1000 kişiye ulaşacak

Kurs çerçevesinde WWF-Türkiye’nin desteği ile Erdemli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde düzenlenen atölye çalışmasında, Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Huriye Göncüoğlu Bodur, kursiyerlere ve Erdemlili kadın balıkçılara, “Dünyada ve Türkiye’de Kadın Balıkçılar” başlıklı sunum gerçekleştirdi. Etkinlikte ayrıca liderlik ve toplumsal cinsiyet konularında atölye çalışmaları yapıldı. Göncüoğlu; “Kadınlar ve erkekler, balıkçılık mesleğini yüzyıllardır birlikte yapıyor. Dünyada, balıkçılık sektöründe kadın varlığı sadece resmi kayıtlarda değil, sanatın-yaşamın her alanında görünür durumda. Türkiye’de ise kadın balıkçıların meslekteki varlığının bilinmesi ve karar alma süreçlerine katılımı ülkemiz ve balıkçılık adına olumlu, ancak yapacak daha çok iş var. Erdemli’de kadın balıkçılar, kadın istihdamının ve iş gücünün artmasına katkı sağlıyor. 18 kadın balıkçının öncülüğünce başlayan bu çalışma, önce 180 kadına sonra çarpan etkisiyle 1000 kişiye ulaşarak, istihdam alanı yaratma potansiyeline sahip” dedi.

Akdeniz Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Esra Kartal da “Biyoçeşitlilik ve Balıkçılık” başlıklı sunumunda sürdürülebilir balıkçılık, kadın, kültür ve biyoçeşitlilik konularının birbirleri ile organik ve döngüsel bir bağ içinde olduğuna dikkat çekti. Kartal, tarihin en başından beri çevreleri ile doğrudan iletişim içinde olan kadınların, üretim süreçlerinde biyoçeşitliliğin korunmasında kilit bir role sahip olduğunu vurguladı.

Mersin’de uzun yıllardır balıkçılık yapan Emine Sümer, deniz ve balıkçılıkla ilişkisini şu sözlerle özetledi: “Ben sahil kenarında doğdum, denizde büyüdüm. Deniz zaman içinde tutku haline geldi. İlk başlarda balıkçılık yapmam alay konusuydu çevremde. Oysa bütün sıkıntılarımı, dertlerimi unutuyorum denizde. Deniz öyle güzellikler sunuyor ki bize adeta doğayla bütünleşiyorum.” Sümer kadın balıkçılara yönelik kursu ve atölye çalışmasını da şu sözlerle değerlendirdi: “Bu kurs ve atölye çalışmasından önce yaptığımız işin önemini fark etmiyorduk. Bu sayede bilinçlendik, gücümüzün farkına vardık ve ‘artık biz de varız’ diyoruz. Pek çok kadına ekmek kapısı açıldı. Geleceğe umutla, güvenle bakıyoruz.”