Connect with us

SAĞLIK

En fazla şiddet kadın doğum doktorlarına uygulandı

Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ateş Karateke, hekime yönelik şiddet ve malpraktis (doktor hatası) davalarının en çok kadın doğumcuları mağdur ettiğini söyledi. Karateke, hasta ile hekimler arasında oluşabilecek uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde veya ‘Borçlar Kanunu’na göre değil; oluşturulacak ihtisas mahkemelerinde görülmesini istedi.

Published

on

En fazla şiddet kadın doğum doktorlarına uygulandı

Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ateş Karateke, hekime yönelik şiddet ve malpraktis (doktor hatası) davalarının en çok kadın doğumcuları mağdur ettiğini söyledi. Karateke, hasta ile hekimler arasında oluşabilecek uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde veya ‘Borçlar Kanunu’na göre değil; oluşturulacak ihtisas mahkemelerinde görülmesini istedi.

Şiddet toplum sağlığını etkiliyor

“Tazminat davalarında kazanç ile orantılı olmayan cezalar meslektaşlar arasında şehir efsanesi gibi yayılmakta ve ülkemizdeki tüm hekimlik uygulamalarını etkilemektedir. Tüm bunların sonucu olarak yapılması gereken tıbbi müdahaleler korkularla geç yapılmakta veya yapılmamaktadır. Sonuç olarak hem sosyal güvenlik sistemi kaynaklarımız hem de özel sigorta geri ödeme sistemine ilave önemli yükler gelmekte ve yanı sıra toplum sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Vatandaşımızın bu konuya sahip çıkmasıyla ve bunun yanı sıra Türk hekimlerinin yıpranan itibarlarının Sağlık Bakanlığı ve yöneticilerimizin hekimlerin itibar yönetimlerini gündeme alarak iyileştirilmesi konusunda çalışma yapmalarını ısrarla bekliyoruz.”

Hekimlere açılan davalar ihtisas mahkemelerinden görülmeli

Hasta ve hekimler arasında oluşabilecek uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde veya ‘Borçlar Kanunu’na göre değil; oluşturulacak ihtisas mahkemelerinde görülmesini istediklerini dile getiren Prof. Dr. Karateke, malpraktis davalarının sonuçlarında uygulanan milyonluk tazminatlar yerine günün koşullarına uygun olmasını talep etti.

Anne ölümleri hala önemli sorun

Prof. Dr. Ateş Karateke, anne ölümlerinin Türkiye için hala önemli sorun olduğunu belirterek, bu konuda ülke genelinde yoğun çalışma yürüttüklerine dikkat çekti. Anne ölümlerinin belki de en trajik yönünü, bu ölümlerin neredeyse yarısından fazlasının çok basit önlemler ile engellenebilir olması olarak gösteren Prof. Dr. Karateke, şöyle devam etti:

“Anne ölüm oranları aynı zamanda ülkelerin en önemli gelişmişlik göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Anne ölüm oranı üreme çağında olan (15-49 yaş arası) her 100 bin kadın için bir yıldaki anne ölüm sayısını gösterir. TJOD Türkiye’de şu an 100 binde 14,4 olan anne ölüm oranını 100 binde 10’un altına düşürmek amacıyla bir buçuk yıldan bu yana ‘Yaşasın anneler, anneler yaşasın’ adlı bir proje yürütüyor.”

Genç kadın doğumcuların eğitimi çok önemli

Prof. Dr. Karateke, TJOD’un genç kadın doğumcuların eğitimine çok önem verdiğini belirterek, kongredeki konuşmacıların yüzde 70’ten fazlasının 45 yaş altındaki genç akademisyenler olduğunu kaydetti. Karateke, “En büyük misyonlarımızdan birisi de genç akademisyenlerimizi yetiştirmek, geleceğimizi iyi yetişmiş akademisyenlere teslim etmektir. Bu nedenle genç meslektaşlarımıza özen gösteriyor, kıymet veriyor ve iyi yetişmeleri için sürekli destekliyoruz” dedi.

Rahim ağzı kanseri önlenebilir

Prof. Dr. Karateke, serviks (rahim ağzı) kanserinin yalnızca erken tanınır değil, önlenebilir kanser olduğunu söyledi. Rahim ağzı kanserinin sebebinin ve gelişme sürecinin bilindiğini, gelişme sürecinde bu kanseri yakalayacak birçok tanı yöntemi olduğunu vurgulayan Karateke, serviks kanseri aşısının da katkısı ile bu hastalığın yok edilebileceğini kaydetti.

Obezite, kadın kanserlerinin en önemli nedenlerinden biri

Prof. Dr. Karateke, endometrium (rahim içi) ve over (yumurtalık) kanserinde ülkemizde artış görüldüğünü, bunun en önemli nedenlerinden birinin obezite olduğunu söyledi. Obezitenin arttıkça jinekolojik kanserlerin de arttığını kaydeden Karateke, obezitenin kadın sağlığının yanı sıra toplum sağlığı için de risk olduğunu belirtti. Karateke, bütün branşların, obezitenin önlenmesi için ortak mücadele etmesinin gerekli olduğunu da vurguladı.

 

Cell free DNA testi SGK kapsamına alınmalı

TJOD Derneği 2’nci Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir ise Türkiye’de ilk kez GATA bünyesinde kurulan laboratuvarda uygulanan ‘cell free DNA’ testi hakkında bilgi verdi. Bebeğin hücrelerinden anneye kan geçtiğini kaydeden Demir, bu kanda bebekte down sendromu gibi sendromların olup olmadığının incelenebildiğini söyledi. Yüzde 99.9 oranında sonuç elde edildiğini anlatan Prof. Dr. Demir, bu testin haricinde 2’li ve 3’lü testler uyguladıklarını, bunların sonuçlarına göre de direkt amino sentez yaptıklarını aktardı. Amino sentezde annenin karnına bir iğne batırıldığını anlatan Demir, çok az da olsa enfeksiyona bağlı gebelik kayıp riski olabildiğini belirtti. Bu kayıp riski olmasa da annelerin karınlarına iğne batırılmasından korktuğunu dile getiren Prof. Dr. Demir, “Bu yöntemin amino sentezin yüzde 100 yerini alma şansı yok. Ama amino sentezi ciddi oranda azaltabiliyor. Ancak pahalı olduğu için SGK bu testi henüz ödemiyor” dedi.

Testlerin birçoğunun yurt dışına analiz için gönderildiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, “Bizim isteğimiz bu testlerin Türkiye’de de yapılması ve SGK’nın ödeme kapsamında olması. Bu teknikle 2’li ve 3’lü testin pabucu dama atılacak. GATA’nın bünyesinde yapılmaya başlandı. Türkiye’de çok yetenekli genetik uzmanları var. Türkiye’de kurulsa maliyet azalır” diye konuştu.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir