Connect with us

Genel

Bahçeli: Erdoğan yalnız değildir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD seyahati hakkında konuştu. Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanının yalnız olmadığını bu kürsüden kararlı bir şekilde duyuruyorum” dedi.

Published

on

MHP lideri Bahçeli, grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevinde bulunmasına ilişkin şunları söyledi:

“Açlık grevi yapılmış, denenmiş bir yöntemdir; sonuç alınmamıştır. O bakımdan açlık grevlerine tahrik ve teşvik etmek oralara kadar giderek, açlık grevinde bulunanları başka bir amaçlara doğru bir direniş hareketinin öncüsüymüş gibi takdim etmek yanlıştır. Açlık grevinden vazgeçmelerini tavsiye ederim”

“ABD’YE GİTMEKLE İSABETLİ BİR KARAR ALMIŞTIR” 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinin isabetli bir karar olduğunu belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı, arkasına milletimizin hayır duasını alarak, muhataplarının karşısına çıkacaktır. MHP’de milletimizin ve devletimizin tezlerinin sonuna kadar müdafaası şartıyla ABD’de Türkiye’yi temsil eden devlet ve hükümet yetkililerinin gönül huzuruyla yanındadır. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD’ye gitmekle isabetli bir karar almıştır” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Terör örgütlerinin aldığı küresel destek sonucunda, Türkiye’nin çevresinde konuşlanmış durumda olduğunu belirten Bahçeli, FETÖ ve PKK’nın içeride; PYD, YPG ve DEAŞ’ın dışarıda ülkenin bekasını yok etmek için faaliyetlerine hız verdiğini söyledi. HDP’ye yüklenen MHP lideri Bahçeli, şöyle konuştu:

“İlk etapta milli egemenlik anlayışının yeniden tanımlanmasıyla çok kimlikli, çok milletli parçalı bir devlet yapısının kabul edilmesidir. Bunun bir ucundan tutmak için CHP telaşla devreye girmiştir. Nihai amaç da Kürdistan’ı kurmak ve kabullendirmektir. 16 Nisan halk oylamasından çok önceleri CHP ile HDP arasında başlayan yakınlaşmanın 2019 rezervi ve yeni anayasa hazırlığı kılıfıyla taçlandırma ve siyasi nikahla tescilleme niyeti artık meydandadır. CHP’li kuryeler cezaevinde bulunan HDP’nin malum eş başkanından hevesle aldıkları mesajları taşıyarak milletimize ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin kurnazlığına talip olmuşlardır. CHP yine mayınlı alanlarda dolaşmakta HDP’yle gelecek planlaması yapmaktadır. Elbette bu çarpıklı ana muhalefetin kendi bileceği iştir. HDP’ye fahri sözcülük yapmak net biçimde Kandil’e göz kırpmak , Kürdistan müteahhitlerine takla atmaktır. HDP Eş başkanının sözde müthiş fikirlerine bel bağlayan, ağzından çıkanları hazine bulmuş gibi heyecanla kamuoyuna aktaran partisin ismi şu işe bakanız ki Atatürk’ün kurduğu CHP’dir. HDP terör örgütüyle arasına mesafe koymamıştır.”

“MHP, ABD’DE TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDEN DEVLET VE HÜKÜMET YETKİLİLERİNİN GÖNÜL HUZURUYLA YANINDA”

Türkiye-ABD ilişkilerinin can çekiştiğini savunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşme hakkında, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin hak ve çıkarlarını temsil edip savunmak üzere muhatabıyla masaya oturacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ardında Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin kudreti vardır. Makamı ve mevki ne olursa olsun hiç kimse gaflete düşüp Türkiye’yi aciz görmemeli, terör örgütleriyle aynı seviyeye indirmemeli, küçümseme yanlışına düşmemelidir. Sayın Cumhurbaşkanı arkasına milletimizin hayır duasını alarak muhataplarının karşısına çıkacaktır. MHP de milletimizin ve devletimizin  tezlerinin sonuna kadar müdafaası şartıyla ABD’de Türkiye’yi temsil eden devlet ve hükümet yetkililerinin gönül huzuruyla yanındadır. Sayın Cumhurbaşkanı ABD’ye gitmekle isabetli bir karar almıştır. Şimdi sırayı belge ve delilleriyle birlikte PYD-YPG’nin Türkiye’yi nasıl tehdit ettiğini anlatmak almıştır. Türkiye derme çatma bir ülke değildir, çadır devleti hiç değildir. Eğer ABD’ye ittifak sırf PYD-PKK-YPG yüzünden ağır şekilde zedelenir, kopma noktasına gelirse başımızın çaresine bakmamız kadar doğal ve doğru olan bir tercih olmayacaktır. Yeni bir dünya kurulup yerimizi almaktan ziyade, var olan dünyada hak ettiğimiz mertebe ve saygın konuma yükselmek için 80 milyon tek yürek mücadele etmekten yorulmayacağız. ABD’nin önünde artık iki yol vardır. Ya YPG-PKK ile ilişkilerini güçlendirecek ya da bundan dönüp müttefiki Türkiye’yle tüm pürüzleri aşacak ve el sıkışacaktır. ABD’nin yanlıştan döneceğini umut ediyor, Türk milletinin bütünüyle bir ve beraber olduğunu Sayın Cumhurbaşkanının yalnız olmadığını bu kürsüden kararlı bir şekilde duyuruyorum”

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları;

Aziz Atatürk’e sürekli saldırı ve sataşmalar olmuş, ihtimaldir ki arkası da kesilmeyecektir. Bir avuç işbirlikçi ve kimliksiz ve sözde tarihçi Atatürk’e dil uzatmışlardır. Annesi ve manevi kızı ile ilgili aşağılık dedikodu çıkarmışlardır. Bir defa Aziz Atatürk’e iftira atanların, yediği içtiği haram, esip savurduğu haysiyetsizliktir. Bu ülkede tarih konusunda atıp tutmak düşman işbirlikçilerinin mesleği mi oldu? Neyi arayıp bulmanın peşine düşüyorlar?

Kanuni Sultan Süleyman’ı tartışırlar, Hürrem Sultan karşısında zayıf bulurlar, devşirmeleri yükselttiği için kızarlar, kanun ve nizamdan dolayı kutsarlar. Bir bakarsınız. 2. Abdülhamit’e kafayı takarlar. Sonra tutarlar Mustafa Kemal ile uğraşılar. Namus ve şerefle oynamya kalkarlar. Nedir Atatürk’e çatmanın gerçek gayesi?

“TÜRK TARİHİNDEN ÇİRKİN ELİNİZİ ÇEKİN, ZEHİRLİ DİLİNİZİ KESİN”

Cahillik değilse, kesinlikle düşman sevindiren vatan hainliğidir. Bunlara sesleniyorum. Türk tarihinden çirkin elinizi çekin, zehirli dilinizi kesin. 2. Abdülhamit ve Gazi Mustafa Kemal birbirini tamamlayan Türk tarihinin şerefli ve haysiyetli iki yüzüdür. Yalan ve iftira bumerang gibi mutlaka geri dönecektir. Soyu sopu karışık olanlar ilk fırsatta ayaklanmaktadır. Asılsız ve alçakça ithamlarla Atatürk’ü gözlerden düşüreceklerini sananlar varsa, ya zekaları kurumuş ya insanlıkları kaybolmuştur. Gazi Mustafa Kemal aynı zamanda akıl, sabır, strateji, denge, sorumluluk ile hareket etmiş, hedeflerine ulaşacağına inanmıştı. Geri adım atan değil, üstüne üstüne giden sonuç almak için direnç gösteren azim ve irade sahibi bir askerdi.

“KÖLE OLMAMAK İÇİN SAMSUN’DAN ANADOLU’YA ULAŞILDI”

Samsun’a Türk milletinin namusunu ve şerefini kurtarmak ve sağlama almak için çıkıldı. Köle olmamak için Samsun’dan Anadolu’ya ulaşıldı. Ülkemizin bekası için gösterdiğimiz duruş ve kararlılığı, zayıflık, acizlik zannederek göz ardı edenler tarihi misyonumuzu, dönemin işgalcileri gibi fark edememiş olanlardan başkası değildir. MHP 19 Mayıs şuurunu iliklerinde taşıyan muhteşem bir millet eseridir. Bu eserin kapağında “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılıdır.

MHP, Samsun’a çıkan irade, Sakarya ve Dumlupınar’a çakan şimşektir. 19 Mayıs 1919 unutulmamışi unutulmayacak ve unutturulmayacaktır. Geçen yıllarda, Türk milletinin maruz kaldığı tehdit ve tehlikelerin seyrinde bugüne kadar bir azalma, hafifleme olmamıştır.

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir